'Hukuka dönüş umudunu STK’lara borçluyuz ve iktidar bunun farkında' / Av. Veysel Ok

“Türkiye bir yol ayrımında mı?” Bu soru uzunca bir süredir dillerde ve zihinlerde. Sorunun bu hafta tekrar tekrar gündeme gelmesine ise iki önemli gelişme neden oldu.

Bunlardan ilki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM)  eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ‘derhal serbest bırakılmalı’ kararına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘kararı tanımıyoruz’ yönündeki çıkışları…

İkincisi ise AKP’nin sunduğu ve Adalet Komisyonu’ndan geçerek Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek olan Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele Yasa Teklifi. Çünkü teklifin altına sıkıştırılan maddeler doğrudan sivil toplum örgütlerine kayyım atamayı ve mal varlıklarına el koymanın önünü açıyor. 

Aslında birbirinden bağımsız gözükse de her iki konu da hukuk ve demokrasi ile direkt olarak ilişkili…  Bu bağıntı Türkiye’nin nereye doğru yol aldığı konusunda da bize ipucu veriyor. 

Peki Türkiye’nin AİHM kararını tanımaması ve sivil toplum örgütlerine yönelik müdahaleler ne anlama geliyor? Bu sadece toplumun bir kesimini mi yoksa tamamını mı ilgilendiriyor? Sivil topluma yönelik müdahale toplumsal dinamikleri nasıl etkileyecek?

Tüm bu soruları ve daha fazlasını Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eşdirektörü Avukat Veysel Ok ile konuştuk. 

Veysel Ok ile mülakatımızdan öne çıkan ifadeler şu şekilde:

“Türkiye Avrupa Konseyi Kurucu Üyesi ve AB uyum paketi kapsamında Anayasa’nın 90. maddesine hükümler eklendi. Bu hükümlerde ‘temel haklarla ilgili uluslararası sözleşmelerin anayasaya aykırılığı iddia edilemez’ dedi Bu nedenle ‘biz AİHM kararına uymuyoruz ‘demek ‘biz anayasaya uymuyoruz’ demek oluyor. Burada reddedilen asıl şey Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’dır.”

“Türkiye’nin hukuki anlamda, teknik anlamda ve siyasi anlamda b planı yok, AİHM kararına uymak zorunda. Eğer tahliye etmiyorsa burada şunu anlarız Cumhuriyet Savcıları, hakim ve yargıçlar anayasal suç işliyorlar. Eğer siz anayasayı çiğnerseniz sadece Demirtaş kaybetmez tüm Türkiye kaybeder.”

“Türkiye’de hukuka ve demokrasiye dönüş noktasında bir umut varsa bunu sivil toplum örgütlerine borçluyuz. Onların yaptığı çalışmalar, dava izlemelerine, raporlara borçluyuz ve iktidar bunun farkında.”

“15 Temmuz’dan bu yana birçok STK’ya el konuldu, birçok insan bu nedenle yargılandı. Osman Kavala bunlardan bir tanesi. İktidar bu hukuksuzluğa legal bir zemin eklemek istiyor.”

“Türkiye’de hukuku koruyan tek alan sivil alan ve Kitle İmha Silahlarını Önleme Yasası içindeki bir hükümle örgütler kapatılmak isteniyor. Bu iki konunun birbiriyle ne alakası var önce onu sormak lazım…”

“Sivil toplum denince akla sadece hak savunucuları ile ilgili örgütler gelmesin. Türkiyede yüz binlerde STK var. Mahalle örgütlerinden, kanarya sevenler derneğine kadar. Deprem olunca ilk müdahale eden STK çalışanları, devlet değil… Birçok insanın barınma, beslenme ihtiyacını gideren örgütler var ve herkes bu yasadan etkilenecek. Hayatın her alanındaki tüm STK’lar…”

“Hakkında terör soruşturması olmayan STK yöneticisi var mı? Kanun teklifi bir mahkeme kararı bile istemiyor, bu görevden alınmasına yeterli, masumiyet karinesine aykırı bir durum…”

“Türkiye’de terör nedir? Bunun tanımı açık ve net mi Türkiye’de? Twit atan, haber yazan, basın açıklamasına katılan mıdır terörist?”

“Bu yasa teklifi yeni bir kayyımlar dönemidir. Aynı şeyi sivil alana yapmak istiyorlar.”

“Terör finansmanı nedir? Hakkında terör soruşturması olan örneğin Kavala’ya destek veriyorsunuz; bu terörün finanse edilmesi mi olacak? Herkesin terör suçlamasıyla karşı karşıya kalacağını bildiğimiz için kötü niyetli olarak Türkiye'nin köklü birçok sivil toplum örgütünün yöneticinin görevlerine son verilebilir.”

“Sivil alan daralırsa Türkiye daralır, sivil alan imha edilirse Türkiye imha edilir. Muhalefetin de bu konuda çok güçlü bir ses çıkardığını düşünmüyorum. İktidara yakın örgütler de bundan muzdarip olacaklar. ‘Sivil Toplum Susturulamaz’ imza kampanyasına katılanların bir kısmı hak savunuculuğu yapmayan örgütler… Çünkü bu yasanın sonucunu biliyorlar.”

“Bu yasa Kürt kentlerinde baskının dozajını arttıracaktır. Bu yasanın geri çekilmesi kadın ve LGBTİ örgütleri için olmazsa olmazdır. Çünkü doğrudan baskıya açık hale gelecekler, gazeteciler savunmasız kalacak…”

Veysel Ok ile  Ahval Forum için yaptığımız söyleşinin tamamını izleyebilir veya dinleyebilirsiniz..

 

Listen to "'Hukuka dönüş umudunu STK’lara borçluyuz ve iktidar bunun farkında' / Av. Veysel Ok" on Spreaker.
Bu blok bozuk ya da eksik. Eksik içeriğe sahip olabilir ya da orijinal modülü etkinleştirmeniz gerekebilir.